30 Ağustos 2008 Cumartesi

Pul koleksiyonumu herkese göstermem!

Pul koleksiyonumu herkese göstermem!

Dünyanın en popüler hobisi olarak bilinen pul koleksiyonculuğunun dünyaca ünlü isimlerinden biri olan Türk koleksiyoncu Mahmut Emirmahmutoğlu, Türkiye'de kıymeti bilinmeyen pulun dünyada tam bir sektör olduğunu hatta borsadan daha fazla kazandırdığını söylüyor.

Pul koleksiyonumu herkese göstermem!

Dünyanın en popüler hobisi 'pul koleksiyonculuğu' 150 yılı aşkın bir süredir kralların dahi tercih ettiği bir hobi. Sinema yıldızları, sporcular, başkanlar ve dahi birçok insan... Ancak şimdilerde zevkler o kadar değişti ki artık pul biriktirmeye garip bir iş gözüyle bakılır oldu. Ancak sadece pul deyip geçmemek lazım. Her pul aynı zamanda tarihe de tanıklık eder. Bir ülkenin kültürel, politik, turistik ve ekonomik yapısını pullardan öğrenebiliriz. Tarihî belge ve doküman olmasıyla da iyi bir eğitim aracı. Ayrıca pul insanı zamanla servet sahibi bile yapabilir. Öyle ki gelişmiş ülkelerde milyonlarca kişi pul koleksiyonculuğu yapıyor. 110 milyon nüfuslu Japonya'da 30 milyon koleksiyoncu var. Avrupa'da da koleksiyon yapanların sayısı az değil. Sadece Almanya'da 3 milyon 500 bin kişi pul biriktiriyor.

KRALLARA PUL SATTI

Türkiye'de sayıları gittikçe azalan koleksiyonculardan biri de Mahmut Emirmahmutoğlu.

Bu ad çoğu kişi için pek tanıdık değil ama Türkiye'de sayıları bini geçmeyen bir azınlık için heyecan veren bir isim. Bu azınlık nesli giderek tükenmekte olan pul koleksiyoncuları, namıdiğer filatelistler. Emirmahmutoğlu, yıllarını "çocuklarım" dediği pullara adamış, sahip olduğu koleksiyonla ünü Türkiye sınırlarını aşmış biri. Bir ilim olarak tanımladığı filatelide, "Osmanlı Posta Damgaları" alanında uzman.

Pul koleksiyonculuğu alanında uluslararası üne sahip olan Mahmut Emirmahmutoğlu, Suudi Arabistan Kralı Fahd ve ailesindeki diğer Suudi prensleri, Libya lideri Muammer Kaddafi, Irak Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz gibi ünlü isimlere de pul satmış. Ülkemizin filateli madeni olduğunu vurgulayan Emirmahmutoğlu, varlıklı kesimin pullara ilgisiz kaldığını belirterek, "Zenginlerimiz tablo biriktiriyor, çünkü pulla gösteriş yapılmıyor" diyor.

Dünyada en önemli pulların Osmanlı pulları olduğunu söyleyen Emirmahmutoğlu, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: "Osmanlı'nın bağrından 20 ülke çıktı. Pulu ilk kullanan ülkelerin başında Osmanlı Devleti geldiği için bu ülkelerin posta tarihi de Osmanlı'yla başlar. O yüzden Osmanlı pulları çok değerlidir" diyor.

HER ESKİ PUL DEĞERLİ DEĞİL

Pulculuğun başlı başına bir ilim olduğunu ifade eden Emirmahmutoğlu, herhangi bir konuda koleksiyon yapan kişilerin o konuda uzmanlaştığını ve üç üniversite bitirmiş gibi olduğunu belirterek, kendisinin eczacılık okumasına rağmen çok ciddi bir tarih bilgisine sahip olduğunu söylüyor. Pul koleksiyonculuğuna Türkiye'de hakkettiği değerin verilmediğinden yakınan Emirmahmutoğlu, "Türkiye'de gençler filateliyle ilgilenmez hatta 'gel sana pul koleksiyonumu göstereyim' espirisiyle küçümser. Oysa dünyada 350 milyon insanın ilgilendiği en popüler hobilerden biridir pul koleksiyonculuğu" diye konuşuyor.

Türkiye'de kıymeti bilinmeyen pul koleksiyonculuğunun Avrupa'da büyük bir sektör olduğuna dikkat çeken Emairmahmutoğlu, "Pulculuk dünyada yaygın bir meslek. 151 yıl önce hatalı renkle basılan bir İsveç pulunun 12 milyon Amerikan Doları değerinde olduğu düşünüldüğünde, pulculuğun dünya ölçeğindeki yeri daha iyi anlaşılıyor. Bir de işin mezat boyutu var. Almanya'da pul alım-satımı yapan 50 mezat şirketine karşılık Türkiye'de sadece İSFİLA ayda bir benzer organizasyonlar yapıyor. Bizde ticari yönü pek bilinmediği için yapılmayan pulculuk, aslında dünyanın en çok kazandıran yatırımlarından biri, hatta borsadan bile çok kazandırıyor" dedi.

Pul konusunda bilinen en önemli yanlışın pulun değerinin eskiliğiyle ölçülmesi olduğunu söyleyen Emarmahmutoğlu, " Çok eski pulum var, kaç para eder?' sorusu yanlış. Değerlilik ölçüsü, pulun eskiliği değildir. Mesela Osmanlı döneminden kalma damgalı pulların yüzde 95'i on para etmez, çünkü bu pullardan çok fazla var" diye konuştu.

PARMAK İZİ BİLE OLMAMALI

Koleksiyoncu olmak isteyen gençlerin önce PTT Filateli şubesine üye olmaları gerektiğini ifade eden Emirmahmutoğlu, Türkiye'de pul merakının eğitim yoluyla geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Yeni koleksiyonerlere de nasihatte bulunan Emirmahmutoğlu, "Meraklılara tavsiyem şu, her 'toplama' koleksiyon olmaz. Derlemesi ve tasnifi yapılmayan biriktirmeleri koleksiyon kapsamına alamazsınız. Her şeyi de toplayacağım diye uğraşıp dağılmamak gerek. Belirli bir konuda çalışılmalı. Ayrıca toz, nem, aşırı sıcaklık, parmak izi bir de defterin uzun süre havalandırılmaması pula zarar verir. Bu işe merak salanların bunlara dikkat etmesi lazım" dedi.

BAĞIMSIZLIĞIN SEMBOLÜ

Emirmahmutoğlu, bayrak ve paradan sonra bir devletin bağımsızlığının en önemli sembolünün pul olduğunu belirterek pulun önemini anlatıyor. Ayrıca tarihe tanıklık eden pullarla yakından ilgilenenlerin de ülkelerin tarihini, coğrafyasını, ekonomisini, ünlü kişilerini, güzelliklerini, sosyal hayatlarını ve geleneklerini kolaylıkla öğrenme imkanı bulduğunu da sözlerine ekliyor.

Koleksiyonculuk 1840'ta başladı

İngiltere'de 1840 yılında, genç bir adam başka şehirde yaşayan nişanlısına mektup gönderir. O tarihte mektup gönderen değil, alan kişi parasını öderdi. Ancak genç kız posta idaresine ücretini ödemez. İngiltere posta müdürü Rowland Hill, kızın yoksul olduğunu düşünerek ücretini ödeyerek mektubu kıza uzatır. Genç kız çekinerek, "Boşuna aldınız, içi boş" der. Nedenini soran Rowland Hill'e genç kızın cevabı daha da ilginçtir: "Mektup nişanlımdan ve biz mektubun üzerine işaretler koyarak ücretsiz haberleşiyoruz." Bu olay üzerine Posta İdaresi, ücreti alıcının değil, göndericinin ödemesi kararını alır. Böylece ilk pul basılarak mektupların üzerine yapıştırılır. Koleksiyoncuk ise yine 1840 yılında basılan ve kraliçe figürlerinin yer aldığı pulların kullanımıyla başlar. Genç bir ev kadını kendisine ve komşularına gelen mektupların üzerindeki pulları evinin duvarlarına yapıştırır.


18.11.2007 ZEYNEP ÇİFTÇİ


Kaynak: Yeni Şafak

Hiç yorum yok: