25 Ocak 2009 Pazar

Postacı'larımız Hakk'ında

Alıntıdır:

Kıymet'li Kardeş'lerim;
Posta Hâne'ler ve Postacı'lar hakk'ında çok şey'ler yazdık, çizdik; Hattâ kusûr'umuz ağf'ola; ben kardeş'iniz baş'da, ileri geri laf etdiğimiz dahî oldu. Bundan 35 sene evvel almış olduğum bir yığın paket ve para havâle nâme makbuz'unu belki de yüz'üncü def`a karıştırır iken bir tâne'si târih'leri dolayı'sı ile göz'üme bir tuhaf gözükdü. Sene 1921, günlerden Temmuz'un 4'ü. NevŞehir'in Çardak köy'ünden Osman Efendi belli ki oğl'u Mehmed Ağa'ya 300 kuruş göndermiş. İmparatorluk dört sene yedi düvel ile, bir de yetmezmiş gibi içimizdeki çiyan'lar ile savaşmış. O da yetmemiş, iki sene'den beri işgâl denilen zillet ile boğuşub duruyor. Yorulmuş, bitmiş artık. Istanbul'da Saltanat, taht'ımı kayb'etmeyeyim diye Sakarya'da, Polatlı ön'lerine kadar gelmiş Yunan Ordu'sunu durdurmağa çalışanları Dîn Düşmân'ı ilân etmiş, idâm'larını istemekde. Bütün Anadolu'da ev'de yiyecek, üst'de giyecek, oğul'lar ara'sında yitecek kalmamış. Böyle bir zaman'da, böyle bir mahşer'de Çardak Köy'lü Osman Efendi'nin 300 kuruş'u nasıl bulub buluşturduğu anlaşılsın diye yazdım bunları. Yoksa derd'im ucuz hamâset masal'ı anlatmak değil. Ne ise, gelelim biz havâle nâme'mize. Çardak'lı Molla Mehmed Ağa Zâde Osman Efendi oğl'unun nerede olduğunu bilemediğinden adres diye şunu yazdırmış NevŞehir Posta Hâne'sinde; "57.nci Fırka'nın 27.nci Alay'ının 2.nci Tabur'unda 8.nci Bölük 1.nci Takım'ında Nev Şehir Çardak Kariyye'li Mehmed Efendi Oğl'uma"....


Yazının devamını okumak için lütfen link'i TIKLAYIN.

Hiç yorum yok: