15 Ekim 2008 Çarşamba

Ayine-I Iskender - Iskender Pala

Ayine-I Iskender

Iskender Pala
Pul uzerine cesitlemeler
Gunumuzde her millet posta puluna onem vermekte ve onu tarihi, cografi, siyasi, ticari, turistik ve sanatsal propaganda araci olarak kullanmaktadir. Vaktiyle demirperde ulkeleri buna ciddiyetle egilmisler ve sik sik degistirdikleri pullar sayesinde cok olumlu neticeler de elde etmislerdi.
Pul, hemen her ulkede devlet tarafindan kiymetli evrak kategorisinde bastirilir ve uzerlerine konulacak resimler belirli gunleri, tarihi kisi ve olaylari, turistik guzellikleri vs. yansitir. Bu bakimdan pullar daha ziyade milletlerin milli taraflarini ortaya cikarip teshir eder.
* * *
Osmanlilar devrinde posta hizmetlerini goren kisilere tatar denir ve bu kisiler kucuk yapili insanlar arasindan secilip at sirtinda ulkenin bir ucundan digerine kisa surede ulasarak haberlesmeyi saglarlardi. Tatarlar daha ziyade mektup tasir, koliler de kervanlar vasitasiyla yahut daha sonralari ozel posta arabalariyla tasinirdi. Western filmlerinde sik sik gordugumuz posta arabalari bunun Amerikancasi olur. Guvercinler ise genellikle sifre tasiyan casus kuryeleri ola gelmislerdir.
Eski tarihlerimiz ve Evliya Celebi zengin posta ve tatar hikayeleri kaydederler. Ancak o donemlerin posta hizmetleri daha ziyade resmi haberlesmeler icin olup halkin posta idaresiyle ilk tanismasi 1840 yilina rastlar. Halka hizmet veren ilk postahane de Istanbul Sirkeci'de 1890 yilinda yaptirilan Eski Postane'dir ki simdi bu binada Is Bankasi bulunuyor.
Ulkemizde ilk posta pulu 1862-63 yillarinda posta nazirligi yapan unlu gazeteci Agah Efendi zamaninda kullanilmistir. Bu tarih, Ingiltere'de pulun icadindan yirmi iki yil sonradir. Ilk posta pulumuzun uzerinde Sultan Abdulaziz'in tugrasi yer alir ve darphane-i amirede tasbasmasi usuluyle basilip boyali sungerlerle renklendirilirmis. O donemlerde henuz zarf kullanilmaz, mektuplar Bagdadi ince kagitlara yazilip yazi iceride kalacak sekilde katlanarak pul, kagidin sirtina yapistirilirmis.

berceste
Nice arz idem aceb suz-i dili
dildara ben Name gondersem kebuter iltemez biryan olur
Hayreti (o. 1535)
Gonlumdeki atesi acaba sevgilime nasil arz edeyim, bilmiyorum. Eger mektup gonderecek olsam, korkuyorum ki guvercin, o atesli mektubu iletemeden yanar kul olur.

Pulun icadi ve bir Iskoc masali
Dunyada filateli ile ilgilenenler ve pul koleksiyonu yapanlar arasinda soyle bir hikaye anlatilir:
1815 yilinda Napolyon, Waterloo'da yenilmis, Ingiltere de savasta bozulan ekonomisini duzene koymak uzere cesitli tedbirlere basvurmustu. O yillarda Ingiltere'de posta ucretleri gonderenden degil alicidan tahsil ediliyor ve posta idaresi bir turlu kar edemiyordu. Dahasi, verilen hizmete gore devlet butcesine buyuk katkida bulunmasi gereken posta teskilati her gecen gun zararini artiriyordu. Devlet, posta mufettisi Rowland Hill'den bu konuyu arastirmasini istedi.
Hill, o sirada bir Iskoc koyune tatile gider. Kaldigi hanin lokantasinda otururken postacinin biri fakir bir Iskoc kizina mektup getirir. Kiz, Londra'daki nisanlisindan gelen zarfi eline alarak evirip cevirdikten sonra parasi olmadigi icin mektubu alamayacagini soyleyip iade eder. Hill, yoksul kizin durumuna aciyarak mektubun parasini odemeyi teklif ederse de kiz kabul etmez ve hemen oradan ayrilir. O sirada postaci butun Iskoc kizlarinin boyle yaptigini ve mektuplari bosu bosuna tasiyip durmaktan biktigini anlatir. Rowland Hill, durumdan suphelenerek kizin mektubunu postacidan alir. Hayret!.. Zarfin icinde mektup yoktur. Sonra gidip kizi bulur. Meger cozum basitmis. Kiz ile delikanli, zarfin uzerindeki isaretler ile anlasmaktadirlar. On yuzdeki isaretler bir anlama, arka yuzdekiler baska anlama gelmektedir. Hill o gunden itibaren posta ucretini alicidan degil, gondericiden alabilecegi bir sistem dusunmeye baslar. Posta ucretinin, memleketin her yerinde ayni olmasi gerektigine ve bunun da gondericiden tahsiline dair bir rapor hazirlanip hukumete sunar. Kendisine posta ucretini nasil alacagi soruldugunda da daha onceden hazirladigi ve pullarin atalari sayilan kucuk etiketleri gosterir. Tarih 6 Mayis 1840'tir.
Hill'in fikri kabul edilir ve onceleri zarfa ilistirilen etiketler giderek bir yuzu yapiskanli pullara donuserek kullanilmaya baslanir. O yil Ingiltere Posta Idaresi'nin geliri 70.000 sterlinden 850.000 sterline yukselir. Bu uygulama giderek diger devletlerce de kabul edilir ve is, gunumuzdeki pul koleksiyonculuguna kadar varir.

Iletisim ve dil
"Turkce'de" halk kelimesi cok kullanilmasina ragmen anlami uzerinde en az durulan kavramlardandir. Cesitli tanimlara yol acacak kadar da anlamli ve zengin bir kelimedir. "Turk halki, halk hakimiyeti, halk hukumeti, halkin kurtulusu" gibi tamlamalarda da kavram, milletin iceriden gorunusudur. Millet de halkin disaridan gorunusu oldugu icin iki kelime de ayni anlamda kullanilir. Fakat halk kelimesi 'milletin bir bolumu' anlamini da alabilir: "Halk bahcesi, halk (tipi) ekmek, halk kutuphanesi" gibi soyleyislerde mutlu ve zengin bir siniftan ayri bir kesim, halk tabakasi anlamindadir. "Halk muzigi, halk oyunu, halk edebiyati" ifadelerinde de halk, aydin kesimden ayri bir tabakayi dile getirir."
Bu satirlari degerli arastirmaci Dr. Isa Kayaalp'in Iletisim ve Dil adli yeni kitabindan aldik. Halkla iliskiler ekseninde dilin onemi ve yerini tespit eden bir doktora calismasi olan kitap, bilimsel bir gayretin urunu. Sayin Kayaalp'in uslup ve anlatimdaki basarisi da kitabin bilimselligini bir kat daha guzellestirip zevkle okunur kilmis.
Turkiye Diyanet Vakfi Yayinlari arasinda nesredilen kitap (Ankara 1998), halkla iliskilerin sirrina ermek ve dilin neler basardigini gormek isteyenler icin bir kaynak eser.

Filateli kelimesi hakkinda
Filateli kelimesinin kokeni Yunanca'ya dayanir. "Philos" Yunanca'da "seven, dost" demektir. "Ateleia" ise "onceden odeme"yi karsilar. Iki kelimenin birlesmesi ile "sevenin odedigi, ucreti dost tarafindan odenmis olan" gibi bir anlama gelir ki kelime ilk defa bir posta terimi olarak 1864 yilinda Paris'te yasayan B. Herpin adinda bir Fransiz tarafindan kullanilmistir. Yani filateli, Yunancadan turetilmis Fransizca bir kelimedir. Pul koleksiyoncularina da filatelist denir.


Kaynak: Zaman

Hiç yorum yok: